Spina Bifida Rehabilitasyonu

Spina Bifida Rehabilitasyonu

Spina bifidalı çocukların doğduğu andan itibaren bazı acil sorunları vardır. Bu dönemde kesenin kapatılması ve çocukta hidrosefalinin gelişiminin engellenmesi ön plandadır. Bu sorunlar çocuğun doğduğu ilk saatlerde başlar. Beyin cerrahi uzmanı, çocuk nörolojisi uzmanı doktorların çocuğu düzenli takip etmesi bu dönemde önemlidir. Bazen hastanede yatışın uzaması, ameliyattan sonra çocuğun kendini toparlamasının zaman alması, bu arada hidrosefali dediğimiz baş büyümesini takip etmek için hastaların ayakta ya da yatarak izlenmesi ve ürolojik sorunlarla takibe alınması nedeniyle, çocukların hareket bozukluklarının tedavisine sıra en son gelmektedir. Çocuğun genel durumu düzelince, çocukta ortopedik bozukluklar (omurga, kalça diz, ayak bileği şekil bozuklukları, vb.) ve hareket bozuklukları ele alınır. Fizyoterapist ideal olarak, çocukların onarım ameliyatları öncesi aile ile tanışmalı, kendilerini bekleyen zorluklar açısından bilgilendirmek ve cesaret vermek için onları görmelidir. Yenidoğan ünitelerinde veya hastanede yatan çocukların fizyoterapist tarafından erken görülmesi, ilk basit egzersizlerinin ve tutuşların gösterilmesi, ileride düzenli olarak yapacakları hatta hayatlarının bir parçası olacak "egzersiz tedavi programını" kolaylaştırmakta, uzun süre kötü pozisyonda yatışlara bağlı eklem sertliklerini azalmaktadır. Bu şekilde hem ailenin hem de çocuğun egzersize uyumu daha iyi olmaktadır.

Bacakların ne kadar hareketli olacağı, sırttaki kesenin yeri ile ve hasarın derecesi ile ilgilidir. Kese omurganın sırt kısmına yakın ve daha yukarıda ise bu özellikle kalçayı büken kasları da etkileyecektir. Bu çocukların ileride yürümeleri, ancak bazı cihaz ve ortez destekleri ile olabilmektedir. Kese kuyruk sokumuna yakın ise kalça ve dizi hareket ettiren kasların çalışması mümkün olur. Ancak ayak bileği hareketleri olmayabilir. Bu ikinci grup çocuklar, bağımsız ve cihaz kullanmadan yürüme açısından daha şanslıdır.

Hareket bozukluklarının tedavisinde, çocuğun sağlıklı bebekle aynı özellikleri taşıdığı düşünülür. Her sağlıklı çocuk gibi başını tutma, yüzükoyun ellerinin üzerinde kendini destekleme, dönme ve sürünme aktivitelerini öğrenmesi için özel tutuş ve hareket tekniklerinden faydalanılır. Normal çocuğun gelişmesi dikkate alınarak hem algısal hem de fiziksel destek sağlanır. Bebeğe daha ilk günden iyi bir duruş ve hareket fırsatı yaratmak için fizyoterapi başlatılır. Çeşitli pozisyon değişiklikleri ile çocuk daha canlı olmaya teşvik edilir. Bu teknik ve yatışları anne - babanın evde düzenli olarak yapması önerilir. Anne babaya ayrıca bacakta olan şekil bozukluklarını düzeltmek veya eklemlerde zamanla oluşabilecek şekil bozukluklarını engellemek için, bacak egzersizleri de öğretilir.

Bunun dışında karın ve sırt adalelerini kuvvetlendirmek de bu çocuklar için önem taşır. Fizyoterapist, bu gelişimler için top ve rulo gibi çeşitli malzemeler kullanır. Bu malzemeler evde egzersiz yaparken de kullanılır. Zamanı geldiğinde çocuğun ayakta durabilmesi ve yürüyebilmesi için cihaz ve ayakta durma bacalarından yararlanılabilir. Çocuğun cihazlanarak ayağa kaldırılma yaşı, sağlıklı çocukların ayağa kalktığı 14-18 aylara yakın olmalıdır. Ancak çocuğun bu yaşta ayağa kalkması için gerekli bazı ön koşulları gerçekleştirmiş olması gerekir. Bu koşulları fizyoterapist sağlar. Hastaya en uygun cihazı ya da malzemeyi seçerek erken ayağa kaldırma ile ilgili çalışmaları yürütür.

Spina bifidalı çocuklarda kesenin yerine göre yürüme ihtimalleri kabaca şöyledir;

- Torakal bölgede (sırt) hasarı olan çocuklar: Oturma, tekerlekli iskemle seviyesi, fizik tedavi sırasında cihazla ve paralel barda ayakta durma,
- Üst lomber (bel) bölgede hasarı olan çocuklar: Cihazla ve koltuk değneği ile ayakta durma, tedavi amaçlı ve ev içi yürüme,
- Alt lomber (alt bel) bölgede hasarı olan çocuklar: Cihazla ve koltuk değneği ile yürüme
- Sakral (kuyruk sokumu) bölgede hasarı olan çocuklar: Cihazsız yürüme yapabilir. Bazen ayakkabıda bazı düzenlemeler yapması gerekir.

Erken ayağa kalkma ile;

1- Şekil bozuklukları azaltılır ve önlenir.
2- Ayağa basma hissi kuvvetlendirilir.
3- Denge artar.
4- Kemiklerin zayıflaması önlenir.
5- Çocuk cihaza daha kolay uyum sağlar. Hayatının sonraki aşamalarında cihazı benimsemesi ve kullanması daha rahat olur.
6- Çocuğun sosyalleşmesi, oyuna katılımı ve uyumu daha iyi olur.
7- Çocuğun kendine güven duygusu ve vücut imajı artar.

Çocuklarda cihaz içine girmeyi engelleyen bir ortopedik bozukluk varsa ortopedist, çocuk nöroloğu ve fizyoterapist tarafından ortak değerlendirilerek ve ailenin de görüşü alınarak ameliyatın tipine ve zamanına karar verilir. Bu karar alınırken ailenin ekonomik ve sosyal durumu, çocuğun cihaz giymeyi isteyip istemediği, çevre koşulları, (ev ve okulun cihaz kullanımına uygun olması) değerlendirilir. Çocuklarda ortopedik ameliyatların çoğu, cihazlanma ve ayağa kalkma yaşı olan 15-18 aya kadar planlanmalıdır. Fizyoterapist, çocuğun o zamana kadar gösterdiği motor gelişimi de dikkate alarak aileyi yönlendirir. Ameliyatla elde edilen eklem düzgünlüğünün korunması ve tekrar cerrahi ihtiyacının doğmaması için, ameliyattan hemen sonra egzersizlere başlanmalıdır. Ameliyatla elde edilen düzgünlüğün devamı için cihaz kullanımı (gündüz ve gece) gerekebilir. Bu cihazın gün içinde ne kadar kullanılacağına, çocuğun ihtiyaçlarını gözeterek fizyoterapist karar verir.

Çocuğun ayakta durma denemelerinin başlamasıyla birlikte yeni bir döneme geçiş olur. Bu geçiş dönemi ayakta durmanın ve yürümenin sürdürüldüğü dönemdir.